45 yaşında… 20 yıldır evli, iki çocuk babası… Annesi ona Hızır diye hitab ediyor, alemde Hızır Reis olarak anılıyor ve sevenleri ona Çakır diyor… Çakır’ın hayatını değiştiren olay ağabeyi ömerin hasımları tarafından öldürülmesi… Çok sevdiği ağabeyinin ondan istediği tek şey olan mühendis olmayı rafa kaldırıp, ağbisinin intikamını alarak önce cezaevine sonra yeraltı dünyasına giriyor… Mükemmelci bir adam değil ama öyle görünüyor… Kontrolünü kaybeder mi? Nadiren. İşle ilgili kontrolünü kaybettiğinde yıkıcı bir adama dönüşmekte… Özel hayatıyla ilgili kontrolünü kaybettiği tek an ise Nazlı’yı gördüğü an… Sevdalanmayı biliyordu…
Daha önce iki kez sevdalanmıştı… İkincisi karısı Meryem… Ama Nazlı’nın ona yaşattığı his kalp ağrısından beter idi… Yanlış olduğunu biliyordu, bunun sonunda mutluluk olmadığını hem Nazlı’yı hem Meryem’i kaybedeceğini biliyordu ama kendisini kontrol edemiyordu… Nazlı’yı bir yıl uğraşıp kendisine aşık etti… Ve sonrası daha beter oldu… Şimdi belki daha da çok sevdalı Nazlı’ya… Onun da kendisine çocuklar vermesini istiyor… Yeraltı dünyasında Hızır’ın düştüğü sevda halleri bir zaaf olarak görülür… İnsanı zaafları hedef haline getirir. Hızır bunu bilmez mi? Bal gibi biliyor… Bazıları diyor ki Hızır hep insanların basmakalıp düşüncelerini altüst ettiği için bugünlere geldi. Bu durumu da lehine çevirir, hasımları ona saldırdığında hepsini alteder… Başkaları da diyor ki sevdaya düşen eşkıya pusuya düşen eşkıyadan beter vaziyettedir, muhakkak kaybedecektir… Canını kurtarsa bile geleceğini yitirecektir… Hızır eski kulağı kesiklerdendir, her şeyi duyar… İçindeki ses ona en büyük olacağını söylüyor ama bi taraftan da diyor ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…